ÇÖLYAK HASTALIĞI

Çölyak Nedir?

Çölyak Nedir: Çölyak; ince bağırsağın gluten adı verilen proteine karşı oluşturduğu hassasiyettir. Bağırsaklarımızda bulunan villus adı verilen tüyler sayesinde vücudumuz besin ve vitaminlerin emilimini sağlamaktadır. Fakat glüten hassasiyeti olan insanların bağırsakları gluteni tolere edememekte ve zaman içerisinde villuslar düzleşmektedir. Düzleşen villuslar besin ve vitaminlerin emilimini sağlayamaz hale gelir. Ardından birçok hastalığı da beraberinde getirir.

Çölyak hastalığı, ilk kez M.S. 200 tarihinde ortaya çıkmıştır. İnsanoğlunun tarıma geçiş yapmasıyla beraber arpa, buğday, çavdar vb. tahıllar üretilmeye başlanmış ve yoğun glutene maruz kalınmıştır. Bununla beraber bazı bireylerin bağırsakları gluteni tolere edememiş ve Çölyak hastalığı ortaya çıkmıştır.

İlk Çölyak hastalığı teşhisi 1888 yılında Samuel Gee tarafından konulmuş ve yazılı kayıtlara geçmiştir. Samuel Gee teşhisini koyduğu Çölyak Hastalığı için tedavi yöntemi olarak glüten diyetini önermiştir. Samuel GEE’ nin ardından 1950 yılında Wim Dicke, gulutensiz beslenen bireylerin vücudundaki ödemden kurtulduğunu ve rahat ettiğini yaptığı araştırmalar neticesinde ortaya koymuştur. O yıllardan sonra yapılan bütün çalışmaların neticesi glütensiz diyete çıkmaktadır. Henüz Glutensiz diyet dışında bir tedavi yöntemi bulunmamakta.

Gluten Nedir?

Gluten arpa, çavdar, buğday, yulaf gibi tahıl ürünlerinde bulunan bir tür proteindir. Bu protein Çölyak hastaları için zehir niteliğindedir ve Çölyak hastalarının hiçbir şekilde glütene maruz kalmaması gerekir. Gluten ismi geçen tahıllar dışında birçok kozmetik, gıda, ve bakım ürünlerinde bulunmakta ve Çölyak hastaları için ciddi tehlike oluşturmaktadır. Yani Çölyak hastasının bu tahıllardan uzak durması yeterli olmayacaktır. Gluten yapıştırıcı ve raf ömrünü uzatıcı özelliğe sahip olan yapışkan bir proteindir. Bu sebeple içerisine glüten olmayacağını düşündüğünüz ürünlerin içeriklerini dikkatlice incelemenizde fayda vardır.

[sp-related style=”light” id=”67″]

Çölyak Hastalığının Semptomları (Hastalık Belirtileri) Nelerdir?

Çölyak hastalığının birçok belirtisi bulunmaktadır ve bazı belirtiler başka hastalıkların da belirtisi olabilmektedir. Dikkat edilecek en önemli husus belirtilerin birkaç tanesinin aynı anda kendini göstermesi olacaktır. Çölyak hastalığı semptomlarından bazıları şunlardır;

  • İshal
  • Kusma
  • Karın bölgesinde meydana gelen şişkinlik
  • Aşırı kilo kaybı
  • Vitamin eksikliği
  • Mide ağrıları
  • Cilt ve deride meydana gelen döküntü ve kuruluklar
  • Halsizlik
  • Aşırı gerginlik
  • Eklem ağrıları
  • Kemik erimesi

Bu belirtilere sahipseniz mutlaka Gastroenteroloji uzmanına gitmeniz gerekmektedir. Başlıca belirtileri, aşırı kilo kaybı, ishal, şişkinlik, vitamin kaybı ve kemik ağrılarıdır.

Çölyak Hastalığı Genetik Midir?

Çölyak hastalığı genlerle taşınan bir hastalıktır. Yani aile bireylerinden herhangi birinde Çölyak hastalığı varsa diğer bireylerin de mutlaka teşhis amaçlı test yaptırması, dahiliye veya gastroenteroloğa görünmesi gerekmektedir.

[sp-related style=”light” id=”212″]

Genel itibariyle bebeklik döneminden itibaren bu hastalık ortaya çıkmaktadır. Fakat bazı hastalarda 20’ li yaşlardan sonra ortaya çıktığı da görülmektedir. Bunun temel sebebi hastalığın bireyin genlerinde bulunup zaman içerisinde ortaya çıkmasıdır. Ağır stres, üzüntü, düzensiz beslenme, geçirilen ağır hastalıklar veya yapılan bazı ameliyatlar Çölyak hastalığını tetiklemektedir. Eğer Çölyak hastasıysanız bu hastalık mutlaka genlerinizde bulunmaktadır.

Çölyak Hastalığının Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Çölyak hastalığı; kronikleşen ve genetik kaynaklı olan bir hastalık türüdür. Herhangi bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Yani uygulanabilecek herhangi bir yöntem ile hastalıktan tamamen kurtulup glüten alabilecek duruma gelmeniz mümkün değildir.

Çölyak olmayan bireylerle aynı standartlarda olacağınız sağlıklı, kaliteli bir yaşam için glütensiz diyet yapmanız gerekmektedir. Yapacağınız glütensiz diyet ile zaman içerisinde bağırsaklarınız eski haline gelecek ve sağlıklı bir bireyin bağırsaklarından farklı olmayacaktır.

Vücudunuzun normal hale gelmesi bağırsaklarınızın gördüğü hasara göre değişmektedir. Yoğun hasar gören, hatta başka hastalıklara sebep olacak kadar ilerleyen durumlarda vücudun kendini toparlaması oldukça zaman almaktadır. Fakat erken teşhis konulduysa ve bağırsaklarınız yoğun hasara maruz kalmadıysa toparlanma süreciniz hızlı olacaktır. Dikkat etmeniz gereken en önemli husus diyetinizi doğru ve eksiksiz yapmaktır.

[sp_ad]

Çölyak Hastalığının Teşhisi Nasıl Konulur?

Çölyak hastalığı, teşhisi konulması zor olan hastalıklar sınıfında bulunmaktadır. Bunun en büyük nedeni ise semptomlarının birçok hastalıkla benzer olmasıdır. Çoğu zaman birey bu belirtileri önemsememekte ve ihmal etmektedir. Oysaki Çölyak hastalarının bilmeden vücutlarına aldıkları ufak miktardaki glüten bile vücutta telafisi zor hasarlar bırakmaktadır.

[sp-related style=”light” id=”238″]

Çölyak yapılacak bazı tıbbi testler ve biyopsiler ile teşhisi konulabilen bir hastalıktır. Anti-tTG Antikoru testi ilk kullanılan yöntemdir. Bu test sonucunun pozitif çıkması bireyin Çölyak hastası olduğunu gösterir. Diyet yapan birey diyetinin 4-12 ayları arasında bu testi tekrarlayıp test sonucundaki değişikliği gözlemlemelidir. Sonuçta herhangi bir değişiklik olmaması diyetinizi doğru yapmadığınızı gösterir. Test sonucundaki negatif yönde bir ilerleme ise diyetinizin doğru ilerlediğini göstermektedir.

İkinci yöntem ise endoskopik duodenum (on iki parmak bağırsağı) biyopsisidir.  Yapılacak olan bu endoskopi ile kesin sonuç ortaya konulur ve yanılma payı ortadan kaldırılır.

Öncelikle Çölyak belirtilerinden en az birkaç tanesine sahipseniz mutlaka doktorunuza gidip Çölyak hastalığından şüphelendiğinizi ve test yaptırmak istediğinizi söylemelisiniz. Ardından test, endoskopi, bağırsak biyopsisi yapılıncaya kadar da glüten almaya devam etmelisiniz. Gluteni kestikten sonra yapacağınız testler sizi yanıltabilmektedir.

[sp-related style=”light” id=”225″]

Glutensiz Diyet Nasıl Yapılır?

Glutensiz diyet genel anlamıyla glüteni tamamiyle hayatınızdan çıkararak uygulayacağınız bir diyettir. Kullandığınız bütün ürünlerin içeriğini öğrenip öyle tüketmeniz gerekmektedir. Bazen içerisinde glüten barındırmasa da bazı ürünler çapraz bulaşma ile içerisinde glüten bulundurabilir. Bu da farkında olmadan glüten tükettiğiniz anlamına gelir.

[sp-related style=”light” id=”171″]

Çapraz Bulaşma Nedir?

Çapraz bulaşma; genel anlamıyla bakteri ve virüslerin bulunduğu bir ortamdan, bakteri ve virüslerin bulunmadığı bir ortama transfer edilmesidir.

Çapraz bulaşmayı Çölyak açısından inceleyecek olursak; tükettiğiniz üründe glüten kullanılmadıysa bile bu ürünün hazırlandığı ortamda glüten barındıran herhangi bir gıda varsa sizin kullandığınız ürüne de glüten bulaşmış olacaktır. Böylelikle siz glüten tüketmediğinizi düşünseniz de çapraz bulaşma yöntemiyle glüten tüketmiş olursunuz.

Çapraz bulaşma riski en fazla olan ürün undur. Çok çabuk etrafa dağılan bir yapıya sahip olan un, Çölyak hastalarını ciddi sıkıntılara sokmaktadır. Bu nedenle Glutenli ürünlerin kullanıldığı tencere, tabak, çatal, kaşık, fırın vb. malzemeleri glütensiz ürünler için asla kullanmamalısınız. Temizleseniz dahi uçucu özelliğe sahip olan un sayesinde glüten birçok yere yapışıp glütensiz ürünlerinize bulaşacaktır. Özellikle teflon tavalarda ve tost makinelerinde çok daha dikkatli olmalısınız.

Çölyak Tedavisinde Biorezonans Yöntemi Kullanılır Mı?

Birçok tıp merkezi tedavisi henüz bulunamayan Çölyak hastalığının Biorezonans yöntemi ile tedavi olduğunu öne sürmektedir. Bu yöntemle glüten değil glütene karşı reaksiyon veren hücrelerin tedavi edildiği ve zamanla vücudun glutune karşı herhangi bir tepki vermediği öne sürülmektedir.

Biorezonans yöntemini uygulayanlar bu yöntemin 6-16 seans arasında sürdüğünü ve işe yaradığını söylemekteler.  Alternatif tıp yöntemi olarak sunulan Biorezonans yöntemi uzman doktorlar tarafından kesinlikle önerilmemektedir. Hatta birçok doktor, hastaları bilinçlendirmeye ve bilgilendirmeye çalışmakta, bu yöntemin umutla tedavi bekleyen Çölyak hastalarını yanlış bilgilendirdiğini ve sağlıklarını olumsuz etkilediğini söylemektedir.

Çölyak Aşı Tedavisi?

Şimdiye kadar genetik olduğu düşünülen Çölyak hastalığının Viral kaynaklı olduğu düşünülmekte ve Viral kaynaklı olursa aşı yoluyla tedavi edilebileceği fikri ortaya atılmaktadır. Başarılı olunursa, aşı yöntemi Çölyak hastalığında yeni bir sayfa açacaktır.

Chicago Üniversitesi’nde çalışmalarını yürüten Jabri ve ekibi, farelere T1L olarak bilinen yaygın bir reovirüs enjekte ettiklerinde, vücuttaki gluten toleransının yok edildiğini buldular. Bu da Çölyak hastaları için umut ışığı oldu. Henüz çalışmaları tamamlanmayan bu aşı yönteminin başarılı olması Çölyak hastalarının en büyük hayali.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir